18 Nisan 2012 Çarşamba

Şehir Tiyatroları'nda Neler Oluyor?


İstanbul Şehir Tiyatroları'nda ani yapılan bir yönetmelik değişikliğiyle her türlü sanatsal faaliyet yetkisi sanatçılardan alınıp belediye büroktarlarına verildi. SENDER bu durumu kınayan bir açıklama yaptı.

Uzunca bir süredir, kalemine ve sözüne daha fazla yer verilenler tarafından “sanat devlet eliyle şekillenmeli, sansür gerekli” tezinin sık sık tekrarlandığına ve bu tezi doğrulamak adına bilimsellikten uzak paranoyak kanıtlar üretildiğine üzülerek şahit oluyor, yetkili ağızların "amacın sansür olmadığına" dair açıklamalarını inandırıcı bulmuyor, ayak seslerini duyduğumuz “devlet denetimli sansürlü sanat” karşısında dehşete düşüyoruz.
İBB Şehir Tiyatroları’nda yapılan son yönetmelik değişikliğini de bu kapsamda değerlendiriyor, bu değişikliğe direnen sanatçı dostlarımızı destekliyoruz. Bu vesileyle ilgililere ve kamuoyuna, çeşitli ülkelerde tarih boyunca yapılan bu tür düzenleme çabalarının olumlu sonuç vermediğini önemle hatırlatıyor; Senaryo Yazarları Derneği(SENDER) olarak, devleti "halkını sanatçısından koruma" refleksinden vazgeçmeye çağırıyoruz.   

SENDER YÖNETİM KURULU





Şehir Tiyatroları'nda Gene Eylem Vardı

Atay Sözer
İstanbul Şehir Tiyatroları'nda gene eylem vardı. Bir süreden beri tiyatroya çeşitli kanallardan gerici saldırılar devam ediyordu, sonunda şehir tiyatroları yönetmeliğinde değişiklikler yapıldı. Tiyatro çalışanları 13 Nisan Günü Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde toplandılar ve tiyatroda sanatsal etkinlikleri belirleme yetkisini belediye memurlarına veren bu yönetmelik değişikliğini protesto ettiler... İşte İŞTİSAN (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Sanatçıları Derneği)tarafından okunan basın bildirisi...
Aslı Öngören-Mustafa Alabora
Sevgili Seyircilerimiz, Sevgili İstanbullular;
Bir süredir Şehir Tiyatrosu bir kısım medyanın iftira içeren haksız
saldırılarına maruz kalıyordu. Anlamlandırmadığımız bu saldırıların
nedeni artık açıkça anlaşıldı.
Amaç 98 yıldır sanatçıları tarafından yönetilen Şehir Tiyatromuzun,
tüm sanatsal işleyişinin, belediye bürokratlarına teslim edilmesiymiş.
Bu güne kadar bu sanat kurumu, Genel Sanat Yönetmeninin
başkanlık ettiği, bizi temsil eden sanatçıların çoğunlukta olduğu bir
yönetim kurulu eliyle yönetilmekteydi. Mevcut yönetmelik bile sanat
üretimi için gerekli olan özgür düşünce ortamını sağlayamıyorken yine de
yıllık repertuarımızı belirlemek, bu repertuar doğrultusunda
sahnelenecek oyunları seçmek, bu oyunların hangi yönetmenler ve
ekipler tarafından sahneleneceğine karar vermek gibi pek çok sanatsal
işleyiş, olması gerektiği gibi sanatçıların iradesiyle belirleniyordu.
98 yıllık bir emekle pek çok bedel ödenerek ayakta duran ve daha
özerk, özgür bir yapı için bir özel yasayla kültür mirası olarak
taçlandırılması beklenen tiyatromuz, tepeden inme bir anlayışla
hazırlanmış bir yeni yönetmelikle yok edilmek isteniyor.
Bu yönetmelik hazırlığından kurumumuzun, Genel Sanat
Yönetmenin, yönetim kurulunun, belediye başkanı sanat danışmanın
dahi haberi olmaması manidardır.
Bu yeni yönetmeliğe göre artık Şehir Tiyatros.u bir sanat kurumu
olmaktan resmen çıkarılarak, basit bir şube müdürlüğüne
dönüştürülecekmiş. Yönetim kurulumuza genel sanat yönetmeni yerine,
belediye genel sekreter yardımcısı başkanlık edecekmiş. Tüm sanatsal
kararlar belediye bürokratlarının çoğunlukta olacağı yeni bir yönetim
kurulu tarafından verilecekmiş.
Tüm bunlar 98 yıllık bir sanat kurumunun, bir büyük mirasın sonu
demektir. Yalnız onun değil, ülkemizin tüm kültür ve sanat ortamının
muhazafakarlaştırılma harekatıdır bu.
Bizce muhafaza edilmesi gereken değerlerse açıktır. Bu
yönetmeliği kabul etmiyoruz. Çünkü bizim asıl sorumluluğumuz
seyircimizle birlikte, daha özgür ve umutlu günlere yürümektir. Hiçbir güç,
bizi bu yoldan alıkoyamaz. Saygılarımızla....


9 Nisan 2012 Pazartesi

Kınama

Meral Okay'ın vefatından hemen sonra bir takım yayın organlarında sağlığında da yürütülen kara kampanya sürdürülmüştür. Senaryo Yazarları Derneği (SENDER) yaptığı bir açıklamayla bu durumu kınadı.

MERAL OKAY'I KAYBETTİK


Senaryo yazarı, oyuncu, yapımcı, söz yazarı… İkinci Bahar'ın Kasap Melahat'ı, Beynelmilel'in Ayderya Derya'sı, Yeditepe İstanbul'un Havva'sı… Her şeyden öte, 53 yıllık kısa bir hayata, koca bir yürek sığdırdı Meral Okay. Büyük bir aşk sığdırdı. 1993 yılında kaybettiğimiz Yaman Okay’ın sevgili eşiydi… Kendi sözlerinde de belirttiği gibi, aşkıyla “biz” oldular bugün. Hasretini üzücü bir haberle bitirdi. Sabah mücadele ettiği akciğer kanserine yenik düşerek evinde hayatını kaybetti.

Meral Okay, 20 Eylül 1959 tarihinde, Ankara'da doğdu. Sanat dünyasıyla ilgilenmeden önce beş yıl süresinde devlet memurluğu yaptı. Bu süreçte Toprak Mahsülleri Ofisi'nin düzenlediği Dünya Bankası projelerinde yer aldı.

12 Eylül döneminde İşçi Partisi'nin üyesi ve işyeri temsilcisiydi; bu dönemde yaşadığı olayları daha sonra yapım koordinatörü ve oyuncusu olduğu Beynelmilel filminde izleyicilerine aktardı.

1993 – 2000 yılları arasında Sezen Aksu’yla birlikte şarkı sözü çalışmalarında bulundu. Birçok şarkısında olduğu gibi her duyduğumuzda gözlerimizin yaşardığı “Masum Değiliz”i de Meral Okay yazdı.

Propoganda filminde basın danışmanlığı, Asmalı Konak dizisinde senaryo yazarlığı, İkinci Bahar, Yeditepe İstanbul dizileri ve O Şimdi Asker filminde oyunculuk yaptı. Bir Bulut Olsam dizisinin hem senaryo yazarı hem oyuncusuydu. Son olarak Muhteşem Yüzyıl dizisiyle önemli bir döneme ışık tuttu. Çoğu zaman, tüm senaryo yazarlarının olduğu gibi o da haksız eleştirilere maruz kaldı ama hep saygıyla dimdik karşılarında durdu.

Meral Okay, 2002'de 24. Siyad Türk Sineması Ödülleri - 2002, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Hiçbiryerde) ve 2007'de Beynelmilel filmiyle 14. Adana Altın Koza Film Şenliği - 2007, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü almıştı.Yol arkadaşımız, öğretmenimiz, meslektaşımız, can dostumuz Meral Okay’ı 9 Nisan 2012 günü sabah saatlerinde kaybettik*. Kendisine Allahtan rahmet, ailesine sabır ve tüm yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Bazı haber sitelerinde yazılan “O Kadın Öldü” ifadesini de şiddetle kınıyor, bu saygısız söylemlerle bir daha karşılaşmamayı umut ediyoruz.

Işıklar içinde yat Meral Okay…