16 Kasım 2007 Cuma

TÜRK SENARYO YAZARLARI DA GREVDE


TÜRK SENARİSTLERİ GREVDE


(ABD’deki senaristler grevinin Türkiye’de olabilirliği üzerine düşsel bir yazı)

TMSF’in ihalesinden sonra Botox-Tv adını alan ulusal kanalın Amerikalı genel müdürü Mr.Buldog, dehşet içinde kalmıştı. Türk senaryo yazarlarının greve gitmesi onun için dünyanın sonu demekti… En çok reytingleri alan dizilerin yapımcılarını ivedi olarak görüşmeye çağırdı.


Yapımcılar Hünkar Bey, Arol Bey ve Muson Bey apar topar geldiler, bir anlam verememişlerdi bu şekilde çağrılmalarına.


Hünkar Bey “Hayrola Mr.Buldog bizi gece rüyanda mı gördün de hayırlara vesile olsun diye çağırdın” diye takıldı.

Mr.Buldog panik içindeydi “Yahu haberiniz yok mu senaryo yazarları greve gitmiş, tıpkı Amerika’daki gibi” diye haykırdı.


Yapımcılar şaşkın şaşkın bir birlerine baktılar…


“Eeee yani ?” dedi Arol Bey…


“Gittilerse gittiler, güle güle gitsinler” diye devam etti Muson Bey…


“Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsunuz, bu diziler en sevilen diziler; bunlar yazılmazsa çekilemez, çekilmezse gösterilemez, gösterilmezse reklam alamaz, reklam alamazsa biz de batarız” diye haykırıyordu Mr.Buldog.


Hünkar Bey “Ya Buldog kardeş bu kadar komplo teorisi fazla, sen iyice paranoyak olmuşsun; bir kere diziler neden çekilemiyormuş anlamış değilim” diye onu sakinleştirmeye çalıştı…


Mr. Buldog “Senaryo yazarları senaryo yazmıyor…” diye üstüne basa basa bir daha yineledi.


“Biri yazmazsa öteki yazar” dedi Arol Bey…


Mr.Buldog şaşkın haldeydi “Nasıl yazar yahu, senaryo yazarı eser sahibi değil mi, onun izni olmadan başkasına nasıl yazdırırsınız?


”Üç yapımcı onun bu saflığı karşısında kahkahalarla gülmeye başladılar…Muson Bey elini Buldog’un omzuna koydu “Bak mister, biz işe başlarken bütün eser sahiplerinden imzalı kağıt alıyoruz, her bi haklarını bize devrediyorlar…”


Hünkar Bey de “Hatta ben daha garanti olsun diye analarına bunlara hamileyken senarist olabilecekleri ihtimalini düşünerek kağıt imzalatıyorum. Aslında babalarından da başlayacaktım ama abartmak istemedim” diye tamamladı.

Mr.Buldog şaşkındı; “İyi de bu adamların dernekleri, meslek birlikleri yok mu? Onlar çanımıza ot tıkarlar vallahi…”


Arol Bey gülmekten sandalyeden düşecekti neredeyse, “Dernekleri de var birlikleri de, ama onlar kendi aralarında birbirlerini yemekten başka şeye vakit bulamıyorlar” cümlesini on dakikada söyleyebildi, cümle bittiğinde kasıkları fena ağrıyordu.



Mr.Buldog hâlâ kavrayamamıştı “Peki ya meslek dayanışması ! Bir senaristin işine bir başkası böyle balıklama atlar mı?”



Hünkar Bey hemen cep telefonunu açıp seslendi “Mahçuk hemen gel bakiiim” diye.

On dakika sonra senaryo yazarı Mahçuk Çokyazaroğlu karşılarındaydı…

“Geldim abi”


“Nasıl gidiyor Mahçuk ?”


“Gitmiyo abi, yerinde sayıyor; geçen sene üç dizim ikinci bölümünde yayından kalktı; bu sezon on bölüm senaryo yazdırdılar, tam çekilecekken TMSF kanala el koydu iş battı. Beş kuruş alamadım… Battım vallahi…”


“Peki senaryo yazar mısın?”


“Yazarım abi… Her türlü drama, komedi, sitkom, mafya dizisi, fantastik, aşk, meşk, entrika, polisiye, nostaljik, trajik iş itinayla yazılır. İki drama ısmarlayana bir sitkom bedava…”


“Aferin yavrum, bundan sonra bizim dizileri sen yazacaksın…”


“Yazayım yazmasına da, yalnız şu…..”


“Yalnız ne Mahçuk ?”


“Şu grev işi abi… Çocuklara ayıp olmasın, adım grev kırana çıkmasın…”


“Sen de adını değiştir çocuğum… Zaten Mahçuk diye isim mi olur? Senin adın bundan sonra Mazlum Uyaroğlu olsun”


“Olsun abi…”


“Tamam yavrum hemen başla, giderken boş kağıdı imzalamayı unutma…”


Mr.Buldog’un ağzı bir karış açık kalmıştı…“Nasıl oldu bu bizim Amerika’da böyle olmuyor…”


Onun bu tavrı yapımcıları biraz sinirlendirdi, üçü de sapına kadar milliyetçiydi…


Muson Bey “ Mister mister, burası Türkiyeeee yok öyle laga luga” diye ünledi…


Mr.Buldog hayranlığını gizleyemedi; hemen üçünü de o mübarek ellerinden öptü.“Amerika ki kapitalizmin kalelerinden biridir, orada bile böyle bir şeyin gerçekleşmesi hayaldir… Bunu nasıl başardınız söyleyin ne olur; bizimkilere de anlatalım orada da uygulayalım bu yönetimi, nooolur bunun sırrını anlatın” diye yalvardı.

***

Meslek birliğinin önünde grev çadırı kurulmuştu senaristler davul zurna eşliğinde halay çekiyorlardı. Yönetmenler, oyuncular, sinema emekçileri, bazı siyasiler, sivil toplum örgütleri ziyaret ederek onlara destek veriyordu.Aynı anda da televizyon kanallarında dizilerin yeni bölüm tanıtımları dönmeye başlamıştı…
Atay SÖZER

1 yorum:

cünort dedi ki...

ah ah ah. cok guzel, elinize saglik...